yüz (organ) ne demek?
Yüz, canlıların ön bölümüne verilen
isim: , ,
, ,
ve oluşturduğu bütün.
Surat, sima, çehre kelimeleri ile .
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- Yüz göz olmak : Senli benli olmak ve birbirinden çekineceği
kalmamak, aradaki mesafe kalkmış olmak, laubalileşmiş olmak. (İyice
yüz göz olduk, beni artık dinlemiyorlar)
- Yüz dökmek : Zorlanarak, utanmayı ve sıkılmayı göze alarak,
yalvararak bir kimseden ricada bulunmak.
- Yüz tutmak : Bir şey olmak üzere bulunmak (Hava kararmaya yüz
tuttu )
- Yüz vermek : Yakınlık göstererek karşılamak (Biraz sıcak yüz
gösterseydin günaha mı girerdin?)
- Yüzü olmak ya da olmamak : Birinin görülegelen veya umulan
hoşgörürlüğüne güvenilerek gösterilen cüret
- Bir işten yüzünün akı ile çıkmak : Bir işi kendi saygınlığını
yitirmeden eksiksiz ve başarılı olarak yapıp bitirmek
Birleşik sözler
- Yüz görümlüğü : Güveyin düğün günü geline verdiği armağan
- Yüz kaplama : Genellikle sert ve orta sert ağaçlardan biçilerek
veya kesilerek elde edilen, kontratabla veya yonga levhalarının
yüzlerine yapıştırılarak kullanılan, güzel desenli kaplama çeşidi
- Yüz karası , yüz kiri : Utanılacak bir durum veya şey
- Yüz kızartıcı : Utandırıcı, utanılacak
- Yüzölçümü : Bir yerin veya bir şeyin yüzeyini ölçme, mesaha ve
sonuçta çıkan miktar
- Yüzsuyu : Bir kimsenin onuru, haysiyeti
- Yüzüstü : Yüzü yere gelecek biçimde; mecazi olarak başlanmış
fakat tamamlanmamış bir durumda
- Yüz yazısı : Köylerde gelinin yüzüne yapıştırılan telli, pullu
süsler
- Yüz yüze : Karşı karşıya
- Yüzükoyun : Yüzüstü
- :
kullanıcı tarafından
çalıştırılmasını sağlayan, çeşitli resimlerin, grafiklerin,
yazıların yer aldığı ön sayfa
- Güleryüz : İçten ve yapmacıksız, yumuşak davranış
- : Göğün görünen yüzeyi, sema
- : Üzerinde yaşadığımız toprak ve
denizler, yerkabuğu, dünya
Kaynakça
Orijinal kaynak: yüz (organ). Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Kategoriler